Cumartesi, Temmuz 27

Alzheimer hastasına bakım veren de depresyona giriyor! – SAĞLIK

Türkiye’nin 2050’de 4. sıraya ulaşması bekleniyor…Alzheimer hastalarının bakıcıları bile depresyondan muzdarip!Uzmanlar, ailevi bir hastalık olarak kabul edilen Alzheimer’da, hastalık ilerledikçe hastaların tamamen bakıcılarına bağımlı hale geldiğini ve hastanın yaşamsal aktivitelerinin çoğunda bir başkasına ihtiyaç duyduğunu, bunun da çoğu zaman bakım verende tükenmişlik ve depresyona neden olduğunu söylüyor. Dünya Alzheimer Raporu’na göre Türkiye’nin 2050 yılında hastalıktan etkilenen ülkeler arasında 4’üncü sırada yer almasının beklendiğini belirten Doğan, Alzheimer hastalığına bakım verenlere destek olmanın hastaya destek olmak anlamına geldiğini söyledi.Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi. Görmek. İdil Arasan Doğan, Alzheimer’ın Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından küresel bir halk sağlığı sorunu olarak ilan edildiğini söyledi. 55 milyondan fazla kişiyi etkileyen ve nöropsikiyatrik hastalık olarak tanımlanan Alzheimer hastalığının 65 yaş ve üzeri yaş grubunda görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Doğan, daha erken yaşlarda tanı konulmasının da arttığını söyledi.Türkiye’nin 2050’de 4. sıraya ulaşması bekleniyorAlzheimer alanında çalışmalar yapan ve projeler yürüten Doğan, Alzheimer hastalığının geleceği hakkında şu bilgileri verdi: “Özellikle Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ciddi bir tedavi sorunu olarak bilinen Alzheimer konusunda dünya çapındaki ülkelerin sadece dörtte birinde, Dünyanın hastayı ve ailesini desteklemek için ulusal bir stratejisi var.” . Ancak Dünya Alzheimer Raporu’na (2022) göre Türkiye’nin 2050 yılında hastalıktan etkilenen ülkeler arasında 4’üncü sırada yer alması bekleniyor. “Özellikle yaşlı nüfusu giderek artan ülkemiz için acilen önlem ve koruyucu müdahalelerin geliştirilmesi büyük önem taşıyor” hasta yakınlarına ve sağlık çalışanlarına öncelik verin”.Alzheimer hastalığı ailevi bir hastalık olarak kabul ediliyorİdil Arasan Doğan, Alzheimer hastalığının bir aile hastalığı olarak kabul edildiğini kaydederek şöyle devam etti: “Hastalık ilerledikçe ve hasta çoğu yaşamsal aktivitesinde bir başkasına ihtiyaç duydukça, süreç içinde hastalar tamamen bakım verene bağımlı hale gelir. Bu nedenle Alzheimer hastalığında bakım veren ‘gerçek karar vericiyi’ temsil etmektedir. Ağır bir bakım süreci ve bakım yükü içeren Alzheimer hastalığında sürecin psikolojik yönetiminin sağlanamaması, hasta-bakım veren ilişkisine olumsuz yansır ve rol değişikliği nedeniyle ilişkide çatışmalara neden olur. “Ve bu genellikle bakıcıda tükenmişlik ve depresyonla sonuçlanıyor.”Hastadan ev işlerinde yardım etmesi istenebilirAlzheimer hastalığı; Bilişsel işlevlerde azalma, günlük aktivitelerde azalma ve davranış değişiklikleriyle kendini gösterdiğini belirten Doğan, şu bilgileri de verdi: “Yaşam kalitesi ve günlük aktivitelere uyum, erken dönemlerden itibaren çok belirleyici kabul ediliyor. Bu bağlamda hastaların zihinsel, psikomotor, fiziksel ve sanatsal/müzikal aktivitelerle desteklenmesi çok değerlidir. “Özellikle ev işlerinde yardım isteyerek, günlük ihtiyaç listesi hazırlayarak, yürüyüşe çıkarak, sevilen müzikleri dinleyerek ve bitkilerle ilgilenerek uygulanabilir.”Alzheimer hastalarında bilinç kaybına karşı akıllı saatlerden faydalanmak önemli.Öğretmen Bakınız. İdil Arasan Doğan da yürürken ortamdan ve durumlardan yabancılaşma, denge sorunları yaşama olasılığının yüksek olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: “Tabii ki hastanın ritmine uygun hareket ederek ev güvenliğini sağlamak ilk sırada yer alıyor. Öneriler düşmeleri önlemek için denge egzersizleri, banyo gibi kaygan zeminler, pencere ve kapı güvenliği gibi konuları içeriyor. “Evde akıllı saat kullanılması ve kamera takip sistemlerinin kurulması, kayıp durumunda süreci kolaylaştırıyor.”Gündüz bakım merkezleri sosyal ve duygusal olarak yardımcı olabilirAlzheimer hastalığında en zorlu sürecin davranışsal belirtilerle karşılaşma süreci olduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu: “Bu belirtiler arasında fiziksel/sözlü şiddet, ajitasyon (kişinin güvenliğini tehlikeye atacak her türlü vokal, sözel ve/veya motor davranışlar, kendisi ya da yakın çevresi), disinhibisyon (kontrol kaybı), azalma ya da kaybolma), sürekli başıboş dolaşma ya da uygunsuz davranışlar. Türkiye Alzheimer Derneği gündüz merkezlerine atıfta bulunarak “Bu deneyimler bakım verenleri en çok zorlayan süreçler olarak tanımlanabilir” Doğan, bu evlerin hasta ve yakınlarına sosyal ve duygusal açıdan destek veren faaliyetler yürüttüğünü, aynı zamanda bakım verenler için de bir rahatlık mekanizması olduğunu söyledi.Günlük hayata adapte edilmesi için çalışmalar sürüyorBu tür merkezlerde bilişsel, psikomotor, fiziksel ve sanatsal faaliyetlerin rehabilitasyon görevi gördüğünü belirten Doğan, şöyle konuştu: “Sağlık çalışanlarına yönelik bilgilendirme ve rehabilitasyon programları da uygulanıyor. Günlük yaşama uyum çalışmalarında nesne tanıma, renk ayrımı, ince ve kaba kas becerilerini korumaya yönelik etkinlikler önemlidir. Ayrıca hastalara yapılacak nefes egzersizleri; Mum üflemek, pamuk üflemek, şarkı söylemek, balon üflemek gibi egzersizler de örnek olarak verilebilir.”Bakıcı desteklenmeliÖğretmen Bakınız. İdil Arasan Doğan, Alzheimer hastalığının zamanla kişiyi başka bir kişiye bağımlı hale getiren, ağır bir bakım yükü içeren nörodejeneratif bir hastalık olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: “Bakıcıya destek olmak, hastaya destek olmak demektir. “Hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının onurunun korunması, bağımsız yaşamalarının sağlanması ve demans dostu bir ortamın düzenlenmesi doğrultusunda hem dünya hem de ülkemiz için kısa ve uzun vadeli planların yapılması gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün hedefleri.” Görüşlerini şu şekilde ifade etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

deneme bonusu
Antalya Haber Sunucu
meritking