Dahiliye Uzmanı Dr. Hakan Sarı, prediyabetik dönem olarak bilinen prediyabet ve insülin direncinin önemine dikkat çekti. Prediyabet, kan şekeri düzeyi normalin üzerinde olan ancak henüz diyabet tanısı koymaya yetmeyen ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde tip 2 diyabete yakalanma riski taşıyan kişilerde bulunur. Sarı, Türkiye Diyabet Araştırması (TURDEP) verilerine göre ülkemizde yetişkin nüfusun yüzde 42’sinin diyabetik veya prediyabetik olduğunun altını çizdi.
“Prediyabetin gelişmesi önlenebilir ancak bilinçsizlik ve yaşam tarzı değişiklikleri nedeniyle diyabet oranları artmaya devam ediyor” diyen Dr. Hakan Sarı, risk grubundaki kişilerin düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini söyledi. Prediyabet aşamasında erken müdahaleler diyabet gelişimini %44 ila %58 oranında geciktirebilir veya tamamen önleyebilir.
BÜYÜK BEBEK DOĞUMU VE PKOS SENDROMU OLAN KADINLAR DA RİSK GRUPUNDADIR
Sarı, özellikle vücut kitle indeksi (BMI) 25’in üzerinde olan kişilerin, ailede diyabet öyküsü bulunanların, büyük çocuk doğuran veya hamilelik sırasında gebelik diyabeti tanısı konulan kadınların veya polikistik over sendromu olanların, (PCOS) ve hipertansiyonu olan bireyler yüksek risk grubuna girmektedir. Sarı, bu kişilerin düzenli sağlık kontrollerini yaptırmaları, kan şekerlerini takip etmeleri ve gerektiğinde yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları tavsiyesiyle diyabetin önlenmesi yönünde önemli adımlar atılabileceğini söyledi.
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ PREDİABETLE MÜCADELEDE BÜYÜK BİR ROL OYNAMAKTADIR
Hakan Sarı, prediyabet tanısı alan kişilerin yaşam tarzının değiştirilmesiyle tip 2 diyabetin ilerlemesinin büyük ölçüde geciktirilebileceğini veya önlenebileceğini söyledi. “Haftada en az 150 dakika yürüyüş gibi orta tempoda egzersiz yapmak ve ilk altı ayda vücut ağırlığını yüzde 7 oranında azaltmak prediyabetin diyabete ilerlemesini önleyebilir” diyen Dr. Sarı, şöyle konuştu:
“Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmeyle diyabet risk faktörlerini azaltabilirsiniz. Kilo vermenin diyabet gelişimini %16 oranında azalttığını gösteren çalışmalar var.
PREDİYABET BERABERİNDE BİRÇOK RİSK GETİRİR
Dr. Sarı, prediyabetin sadece diyabet riskini artırmadığına dikkat çekiyor; Prediyabetik bireylerde retinopati, böbrek yetmezliği, sinir hasarı ve kalp-damar hastalıkları gibi diyabete bağlı komplikasyonların da görülebileceğini söyledi. Prediyabet döneminde kan şekeri 126 mg/dl’nin üzerine çıktığında bu komplikasyonların gelişme riskinin arttığını belirten Dr. Sarı, “Prediyabet, zamanında müdahale edilmediği takdirde yaşam kalitesini düşüren ve uzun vadede bireyin daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına neden olan bir durumdur” dedi.
PREDİABET NASIL TEDAVİ EDİLMELİDİR?
Yaşam tarzı değişikliklerine rağmen istenilen sonuçların alınamadığı durumlarda ilaç tedavilerine de başvurulduğunu belirten Dr. Sarı şu ifadeleri kullandı:
“Birinci basamak tedavi yöntemi sağlıklı yaşamdır. Ancak özellikle yüksek risk grubunda yer alan, insülin indeksi vücut kitlesi 35’in üzerinde olan bireylerde insülin direncini kırmak veya prediyabeti kontrol altına almak için ilgili ilaçlar kullanılabilir. HbA1c düzeyi yüzde 6’yı aşıyorsa belde tarz değişiklikleriyle birlikte ilaç tedavisi de düşünülebilir.
“FARKINDALIK VE ERKEN MÜDAHALE İLE SAĞLIKLI BİR GELECEĞE GİRİN”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Sarı, prediyabetli kişilerin sağlık kontrollerini aksatmadan takip etmelerini, beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarını gözden geçirmelerini önerdi. Diyabete yakalanma riskinin azaltılmasında toplumsal farkındalığın önemine dikkat çeken Dr. Sarı, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünya Diyabet Günü’nde prediyabet ve insülin direnci konusunda farkındalık yaratmak, diyabetin kontrol altına alınması ve önlenmesine yönelik büyük bir adımdır.”