1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla sadece dünya deniz ticareti değil, Kızıldeniz ile Akdeniz’in birbirinden çok farklı olan ekosistemleri de birleştirilmiş oldu. Bu durum, iklim değişiminin neden olduğu deniz suyu sıcaklığındaki artışla birlikte yeni balık türlerinin denizlerimizin de dahil olduğu Akdeniz Havzası’nda yaşamasını beraberinde getirdi. Bu yeni türler arasında Aslan balığı, Asker balığı, Kılkuyruk mercan, Lokum balığı, Külah balığı, Çizgili barbun yer alıyor. Yeni balıkların bir kısmı makroalgler ve deniz çayırları ile beslenerek denizel habitatlara zarar verirken bir kısmı yavru ve küçük yerli balık türleri ile beslenerek ekosistem ve kıyı balıkçılığı üzerinde baskı oluşturuyor.
Akdeniz Koruma Derneği bu yeni denizel türlerin yerel türler üzerindeki baskısını azaltmak için Yeni Balıklar Programı kapsamında çalışmalar gerçekleştiriyor. Gökova Körfezi, Fethiye-Göcek ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde, yeni balık türlerinin geleneksel balıkçılık yöntemleri ile yakalanmasıyla hem balıkçıya destek olunması, hem de restoranların menülerine girerek denizden uzaklaştırılması için çalışıyor. AKD bu çalışmalarını ilgili kamu kurumlarının izin ve koordinasyonunda gerçekleştiriyor.
ASLAN VE ASKER BALIĞINDAN TARİFLER HAZIRLANDI!
Yenebilir balıkların sofralara dahil olması için Türkiye’nin farklı yerlerinden gönüllü şeflerle birlikte hareket ediyor ve Aslan balığı başta olmak üzere yenebilir türler, birbirinden farklı tariflerle İstanbul, İzmir, Ankara, Bodrum, Akyaka, Göcek ve Kaş’ta bulunan restoran menülerinde yer alıyor.
Yeni balık türlerinin, daha fazla kişiye ulaşması için düzenlenen tadım etkinliklerinden biri de Xuma Bodrum’un mekan ev sahipliğinde gerçekleşti. Geceye katılan misafirler, yeni balıkların hikayesi eşliğinde Xuma Bodrum’un Şefi Mehmet Yücel tarafından hazırlanan tarifleri tattılar. Şef Mehmet Yücel, tadım gecesinde Kıl Kuyruk Mercan, Aslan ve Asker balığından birbirinden lezzetli tarifler hazırladı.
KIZILKAYA: ‘YENEBİLİR YENİ BALIKLARI SOFRALARA KAZANDIRABİLİRİZ’
Etkinlikte konuşan Akdeniz Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kızılkaya: ‘’Ne yazık ki Akdeniz tropikal bir denize doğru dönüşüyor. 10 yıllık verileri incelediğimizde her yıl istilacı türlerin oranının denizlerimizde arttığını görüyoruz. 2030’a geldiğimizde sularımızdaki istilacı balık oranı azımsanmayacak kadar çok olacak. ‘Onlarla nasıl yaşamalıyız? sorusunun cevabını aramalıyız. Yeni Balıklar Programı da tam olarak bu soruya yanıt olmaya çalışıyor. Bu yeni balıklardan yenebilir olanları sofralara kazandırarak, bu türlerin denizlerimiz üzerindeki baskısını birlikte azaltabiliriz.’’dedi.
Akdeniz Koruma Derneği, yeni balık türlerine yönelik tadım etkinliklerinin yanı sıra bu türlerinin dağılım hızı ve popülasyonu hakkında bilgi edinmek için üniversitelerle iş birliği kurarak stok analizi ve aslan balığının beslenme davranışını belirlemek için çalışıyor. Akdeniz ekosistemine ait türlerin üzerindeki baskıyı azaltmak için yeni balık türleri hakkında farkındalık yaratıyor.